05/05/2020, 17:46
Ebû Davud’un rivayet ettiğine göre, Allah Resulü (s.a.v.)
şöyle buyurmuşlardır: “Bir Mü’min kulum tevhid ehli olur ve
aşk ve sıdk ile “Lâ ilahe illallah Muhammedün Resûlullâh”
derse onun ağzından yeşil kuş suretinde iki kanatlı bir melek
çıkar. Uçtuğu zaman doğudan batıya kadar uçar. Arşın altına
varır ve çağırır. Arşı taşıyan melekler: “Biraz dinlen” derler. O
melek: “Allâhü Te’âlâ’nın vahdaniyeti, azameti ve kibriyâlığı
hakkı için! Bu sözü söyleyeni bağışlayıncaya kadar asla durup
dinlenmeyeceğim” der.
Allâhü Te’âlâ o meleğe bin tane dil verir. O da kıyamete
kadar istiğfar eder. Kıyamet günü olduğunda, (o melek) o
kelimeyi söyleyen kişinin elinden tutarak cennete götürür.
Allah Resulü (s.a.v.) ağlıyorlardı. Kendisine Allâhü Te’âlâ
şöyle hitâb etti: “Ey Habîb-i Ekrem’im! Eğer cennet ümidiyle
ağlıyorsan, burası Senin makamındır. Tamam. Yok, cehennem
azabı korkusundan dolayı ağlıyorsan orası Sana haramdır.
Didârım için ağlıyorsan o Senin nasibindir.”
Allah Resulü (s.a.v.) şöyle münâcaat ettiler (yalvardılar):
“Allah’ım! maksadım Senin muhabbetindir. Muhabbetini
cennetine tercih ederim. Didârın büyük nimettir. Bu nimet
ümmetime hoştur. Ancak benim ağlamamın sebebi şudur ki bir
avuç zayıf ve nahif ümmetimin gövdeleri cehennem ateşine
nasıl dayanır? diye ağlıyorum.”
Kendisine şöyle seslenildi: “Ey Resûl’üm! Kelime-i tev
hidi çok söylemeyi onlara yardım ettim. Fâni dünyada
bu kelimeyi çok söyleyen kullarımı cehennem ateşi yak
maz. İzzetim ve azametim hakkı için! Cehennem ateşini
onlara reyhan kılarım. “La İlahe illallah Muhammedün
Resûlullâh” diyen kullarıma selâmımı söyle. Onlar sı
ratı geçince cehennem içinden reyhan kokusu gelecek.
Not:Salih ameller serisinin birsonraki yazısı 6 Haziran’dadır.
(Mustafâ Darfr (r.h.), Siyer-i Nebî(s.a.v.), 1 .o, 148.s)
şöyle buyurmuşlardır: “Bir Mü’min kulum tevhid ehli olur ve
aşk ve sıdk ile “Lâ ilahe illallah Muhammedün Resûlullâh”
derse onun ağzından yeşil kuş suretinde iki kanatlı bir melek
çıkar. Uçtuğu zaman doğudan batıya kadar uçar. Arşın altına
varır ve çağırır. Arşı taşıyan melekler: “Biraz dinlen” derler. O
melek: “Allâhü Te’âlâ’nın vahdaniyeti, azameti ve kibriyâlığı
hakkı için! Bu sözü söyleyeni bağışlayıncaya kadar asla durup
dinlenmeyeceğim” der.
Allâhü Te’âlâ o meleğe bin tane dil verir. O da kıyamete
kadar istiğfar eder. Kıyamet günü olduğunda, (o melek) o
kelimeyi söyleyen kişinin elinden tutarak cennete götürür.
Allah Resulü (s.a.v.) ağlıyorlardı. Kendisine Allâhü Te’âlâ
şöyle hitâb etti: “Ey Habîb-i Ekrem’im! Eğer cennet ümidiyle
ağlıyorsan, burası Senin makamındır. Tamam. Yok, cehennem
azabı korkusundan dolayı ağlıyorsan orası Sana haramdır.
Didârım için ağlıyorsan o Senin nasibindir.”
Allah Resulü (s.a.v.) şöyle münâcaat ettiler (yalvardılar):
“Allah’ım! maksadım Senin muhabbetindir. Muhabbetini
cennetine tercih ederim. Didârın büyük nimettir. Bu nimet
ümmetime hoştur. Ancak benim ağlamamın sebebi şudur ki bir
avuç zayıf ve nahif ümmetimin gövdeleri cehennem ateşine
nasıl dayanır? diye ağlıyorum.”
Kendisine şöyle seslenildi: “Ey Resûl’üm! Kelime-i tev
hidi çok söylemeyi onlara yardım ettim. Fâni dünyada
bu kelimeyi çok söyleyen kullarımı cehennem ateşi yak
maz. İzzetim ve azametim hakkı için! Cehennem ateşini
onlara reyhan kılarım. “La İlahe illallah Muhammedün
Resûlullâh” diyen kullarıma selâmımı söyle. Onlar sı
ratı geçince cehennem içinden reyhan kokusu gelecek.
Not:Salih ameller serisinin birsonraki yazısı 6 Haziran’dadır.
(Mustafâ Darfr (r.h.), Siyer-i Nebî(s.a.v.), 1 .o, 148.s)