HASED VE SÛRE-İ YÛSUF’UN NÜZÛL SEBEBİ
#1
Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz buyuruyor ki: “Hasedden hazer edip sakınınız. Zîrâ muhakkak hased ateşin odunu yakıp erittiği gibi hasenâtı yer”
Bazı hukemâ demişlerdir ki: “Hased eden kimse beş vechile Rabbine itirâz etmiş olur?
1- Cenab-ı Hakk’ın nimetini başkasında ızhar etmesine buğzeylemiş olur.
2- Rabb Teâlâ’nın taksîmine itirâz edip, böyle yapmasaydı da taksîmini böyle yapsaydı diye itirâz etmiş olur.
3- “Allah Teâlâ Fazlını dilediğine verir.” Fazl-ı İlâhî’ye buhl (cimrilik) izhâr eylemiş olur.                                             (Maide: 54)
4- Allah Teâlâ’nın; velî, dost ittihâz buyurduğu bir kulunun hizlânını (yardımdan mahrûmiyet) ve nimetin ondan gitmesini murâd etmiş olur.
5- İblîs’in hased sıfatına iştirâk etmiş olur.
Bir kimse Sûre-yi Yûsuf’u okumaya devam edip manasını da düşünürse Yûsuf Aleyhisselâm’ın vasıl olduğu sürûra nail olur.
Yahudî âlimleri müşriklerin reislerine dediler ki: “Sorun Muhammed (S.A.V.)’e Ya’kûb (Aleyhisselâm)’ın aile efrâdı niçin Mısır’a göçtüler?” Bunun üzerine Sûre-i Yûsuf indi.
Übeyy bin Kaab (R.A.), Resûlullâh (S.A.V) Efendimiz’in şöyle buyurduğunu Rivâyet ediyor:
“Kölelerinize Sûre-i Yûsuf’u ta’lim edip öğretiniz. Zîrâ herhangi bir müslüman (bunu) yazıp ehline ve kendi kölesine öğretirse Allâh-ü Teâlâ (C.C.) onun sekerât-ı mevtini kolaylaştırır. Hiç bir müslime hased etmemeye de kuvvet verir.”
(Ruhul-BeyanTefsiri)
Yusuf (A.S.)’ın kıssası kıssaların en güzelidir. Zira bu sûrede ibret, hikmet, nükte, hem dînî ve hem dünyevî maslahat için fâideler, melikin ahvâli, memleketin hâli ve kadınların mekr ve hilelerini haber, düşmanın ezasına sabır, mukabeleye iktidar var iken sarf-ı nazar etmek gibi bir çok faydalar vardır.
Zîrâ bu sûrede firkat (ayrılık), vuslat (kavuşma), gurbet, taltif, ta’nif (azarlamak), aşk, âşık, ma’şuk, habis, halâs (kurtuluş) kayd, ubûdiyyet, ıtık (azadlık), teâruf (tanışma), tenakür (tanımama), İkbal, firar, işaret, beşâret (müjde), tâ ’bir, tefsîr, ta’sîr (zorlaştırma), teysîr (kolaylaştırma), ve başka hiçbirinde olmayan latîf kıssalar, muhtelif muâmeleler mevcuttur.
Aynı şekil de nefsi emmarenin tezkiye ve tasfiyesi de vardır.
(Hz. Mahmûd Sâmî Ramazânoğlu (K.S.), Hz. Yusuf (A.S.), S: 10)
  


Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar:
1 Ziyaretçi